Orijinalindeki ismi "Esfar-i Bahriye-i Osmaniye" olan esrin yazari Mehmet Sükrü Bey, Osmanli zamaninda açilmis olan Heybeliada Bahriye Mektebi'nde "Fenni Tarih" dersi ögretmenidir. Yüzbasi rütbesinde bir subay olarak 1910 yilinda emekli olmustur. Osmanli denizciliginin geçmisi hakkinda yazdigi eserlerle, sonraki dönemlere büyük bilgiler aktarmistir. Kütüphanelerde bulunan ve gerçek belgelere dayanan bu önemli eserin, günümüzde de okunabilmesi ve anlasilmasi amaciyla, Osmanlica aslindan okuyarak, agir bir dili olmasi nedeniyle, günümüz Türkçesine de çalisarak, her yasta Türkün okuyup, anlayabilecegi bir kitap halinde sunmaya gayret ettik.
Mehmet Sükrü Bey'le ayni dönemi paylasmis olan ve yine bahriye tarihçileri olan Safvet Bey, Süleyman Nutki, Ali Riza Seyfi, Ali Haydar Emir de, önde gelen Osmanli deniz tarihçileri arasindadir. Daha önce Süleyman Nutki'nin yazmis oldugu "Muhaberat-I Bahriye-i Osmaniye" isimli kitabinin Osmanlica Orijinalinden okunmasina büyük katki yapmam ve kitabin "Osmanli Deniz Savaslari- Barbaroslar" adiyla yayina hazirlanmasi ve editörlügünü yapmamdan cesaret alarak, isbu kitabi da hazirlamaya çalistim.
Yazar eserde, dünyadaki denizciligin ilk baslangicindan itibaren gelismeleri anlatarak, Osmanlidaki gelismeleri de bu ciltte Kanuni Sultan Süleyman döneminin sonuna (1566) yilina kadar olan dönemleri, donanmanin insasi, savas teknikleri, hukuku, mevzuati, ticaret ve yönetim gibi tüm yönlerini kapsayan bir çerçeve içinde anlatmaktadir. Savaslardaki üstünlüklerin kazanmaya katkisi ve eksikliklerin kaybetmeye etkilerini, bu konulari en iyi bilenlerden biri olarak açiklikla belirtmektedir. Bu yönüyle de bu kitap çok önemli ve degerlidir.
Kitapta, Denizciligin gelismesine Türklerin katkilari, bu konuda yapilan çalismalar ve mücadeleler, katki yapan Türk bilim adamlari da anlatilmistir. Bugün de denizcilik büyük öneme sahiptir ve geçmiste bu konudaki Türklerin katkilarini bilmek önemli olup, gelecegimize isik tutacaktir. Katip Çelebi'nin "Tuhfetü'l-Kibar fi Esfari'l-Bihar" isimli esrinde yazdigi:
"Devletin ömrünün uzun olmasi, adinin parlakligini sürdürülebilir olmasi, karada ve denizde hükmünü yürütebilmesiyle mümkündür. Bundan baska memleketin çogunlugu adalardan ve deniz sahillerinden meydana gelmektedir. Özellikle yüce saltanat merkezi, yani Istanbul sehrinin velinimetinin iki derya oldugunda asla süphe yoktur. Bunlarin elde tutulmasi, korunmasi, saklanmasi da denizlerin elde tutulabilmesine baglidir. Hâlâ önemini koruyan bu meselede gafleti birakmak, noksansiz bir kudret sahibi olmak için son derecede bir gayretle çalismak gerekir."
Katip Çelebi'nin 1609-1657 tarihleri arasinda yasadigi dönemde yazmis oldugu bu sözler, bugün de önemini ve degerini korumaktadir. Bu konularin açikça anlatildigi bu kitabin degeri de ortadadir.
Kitabin metnine ek olarak yazarin eklemis oldugu açiklayici notlar, ilgili bölümün sonlarina eklenmistir.
Saygilarimizla.
Ayse Hümeyra Eken