Yirminci yüzyilin süphesiz en önemli eserlerinden biri olan Diplomaside Henry Kissinger, uluslararasi iliskilerin uzun tarihini anlatiyor. Kissingerin derin tarih arastirmalarina, ayrica bir diplomat ve politikaci olarak kisisel deneyimlerine dayanarak kaleme aldigi bu eser, diplomasiye dair yazilmis belki de en kapsamli kitap olma iddiasindadir. Modern devlet sisteminin babasi olan Richelieuden Yeni Dünya Düzenine dek üc yüz yili askin bir zaman dilimini ele alan Kissinger, diplomasi sanatinin ve güc dengesinin icinde yasadigimiz dünyayi nasil sekillendirdigini gözler önüne seriyor. Gercekci teori geleneginin önde gelen temsilcileri arasinda yer alan Kissinger, Birinci Dünya Savasi öncesi Avrupa dengesiyle birlikte raison dtat ve Realpolitik kavramlarina da detayli bir bakis sunuyor. Milletler Cemiyetinin ilkelerinden olan kolektif güvenlik ve kendi kaderini tayin hakkini elestiren Kissinger ayni zamanda Ikinci Dünya Savasi sonrasinda Sovyetler Birliginin Dogu ve Güney Avrupada varligini iddia ettigi nüfuz alanlarini inceliyor. Kissinger Diplomasiyi, Soguk Savasin ardindan ABDnin Avrupa tarzi Realpolitike dönmesi ve Wilsoncu idealizmi terk etmesi gerektigine yönelik argümaniyla sonlandiriyor.
