Darülfünunun ilk müdürü olan Hoca Tahsin Efendi, bir bilim adami, filozof ve Tanzimat sonrasindaki bircok yazar ve fikir adaminin hocasidir. Aklamül-Akvam ise onun dil ve tarih fikirlerini barindiran en önemli ve hacimli eseridir. Hoca Tahsin Efendinin engin bilgi birikimiyle olusan bu eser, okurun ilgisini her cagda celbeden bir konuyu ele alir. Gecmisten günümüze milletlerin kullandigi alfabeleri, bu alfabelerin yayildigi cografyalari, etkiledikleri veya etkilendikleri diger alfabeleri, bunlarin yazilis özelliklerini, harf sayilarini ayrintilariyla aciklar. Dil aileleri, dillerin yapilari ve ses özellikleri gibi konularda da bilgi verir. Hoca Tahsin Efendi 1870lerde karsilastirmali dil biliminin güncel verilerine yeteri kadar sahiptir. Eserdeki bilgilerden, Osmanlinin modern dil bilimi ve paleografide Avrupadan cok da geride olmadigi anlasilmaktadir. Nitekim 1880de Viyanada Faulmann tarafindan kaleme alinan Yazi Kitabi ile karsilastirildiginda, Aklamül-Akvamin benzer bilgiler sundugu görülecektir. Hoca Tahsin Efendi eserinde kavimlerin dilleri ve yazi sitemlerini tanittiktan sonra, ideal alfabe ve yazi sisteminin nasil olmasi gerektigini tartisir ve önerilerde bulunur. Bu yönüyle Aklamül Akvam, Osmanlida 1862de Münif Pasayla baslayan alfabe islahi ve yeni harf arayislarinda önemli bir köse tasidir.