Bir teknoloji düsünün, öncekilere hic benzemiyor. Bu teknolojiyi kullanarak mantarlardan insanlara, her türlü canli varligin genetik kodunu istediginiz bicimde degistirebiliyorsunuz. Artik evrimsel mekanizmalarin devreye girmesini beklemenize gerek yok; saatler icinde ölümcül genetik hastaliklari iyilestirebiliyor, domuzlari insanlarin hizmetine girecek organ fabrikalarina dönüstürebiliyor, bitkilere ve hayvanlara hayal edebileceginiz her türlü özelligi kazandirabiliyorsunuz. Tabii insanlara da... Üstelik bunu inanilmaz bir kesinlik, kolaylik ve etkinlikle yapiyorsunuz.
Yaratilistaki Catlak, biyoloji tarihinin dönüm noktasi niteligindeki bu teknolojiyi, yani CRISPR-Cas9 Gen Düzenleme yöntemini, kasfi Jennifer A. Doudnanin agzindan aktariyor. Biyokimya alaninin öncü isimlerinden Doudnayi bu biyoteknolojiye tasiyan upuzun, dolambacli ve zahmetli yol ayni zamanda bilimde yeni bilgilere ulasmanin ancak kolektif calisma ve dayanismayla mümkün oldugunu gösteren göz kamastirici bir hikaye.
Jennifer A. Doudna, CRISPRin sadece hastaliklara degil, iklim degisikligi, cevresel yikimlar, gida güvenligi gibi sorunlara da care olabilecegini, ancak bu ise bilimciler, sirketler, hükümetler ve halklarin birlikte soyunmasi gerektigini savunuyor. Yaratilistaki Catlak iste tam bu saikle, CRISPRi halka anlatmak icin kaleme alinmis. Doudnaya göre insanlik tarihini geri dönülmez bicimde degistirebilecek gücteki CRISPRla ilgili tartismaya dahil olmak hepimizin sorumlulugu. Ancak Doudna Is, acik fikirli olmakla basliyor diyor. Peki, biyolojinin sinirlarini zorlarken mevcut ahlaki, hukuki ve siyasi sinirlari da yoklayacak olan CRISPRi hakkiyla degerlendirebilecek kadar acik fikirli olabilecek miyiz Yasayip görecegiz...