Okudugumuz o iyi kitaplar olmasaydi simdikinden daha kötü durumda, daha uzlasmaci, daha itaatkar olurduk. Ilerlemenin motoru olan elestirel ruhun esamesi bile okunmazdi... Roman ve öykü olmasaydi özgürlügün hayati yasanilir kilmadaki öneminin, özgürlügün bir zorba, bir ideoloji ya da dinin ayaklari altinda cignenmesinin, hayati nasil bir cehenneme cevirdiginin farkinda olmazdik. Edebiyatin bizi yalnizca güzellik ve mutluluk düslerine daldirmakla kalmadigi, ayni zamanda her türlü baskiya karsi gözümüzü actigindan kusku duyanlar, yurttaslarin davranislarini besikten mezara kadar denetim altinda tutmaya kararli tüm rejimlerin edebiyattan nicin bu kadar korktuklarini ve neden gözlerini bagimsiz yazarlarin üstünden ayirmadiklarini sorsunlar kendilerine...