Basri Bey, Enver Bey ve Kazim Karabekir gibi isimlerle birlikte Ittihat ve Terakkinin II. Mesrutiyetin ilaninda önemli rolü olan Manastir örgütünün kuruculari arasindadir. Basri Bey sürec icinde kücük bir kligin etkisinde kaldigini düsündügü Ittihatcilarin inkilap ideallerinden uzaklastigi iddiasiyla muhalefet saflarina gecmis ve onlara yönelik agir elestiriler dile getirmistir. Elinizdeki hatiralarinda yasanan gelismeleri Yildiz Monarsisinden Selanik Oligarsisine gecis olarak nitelemekte, Ittihatci kabineden cete hükümeti ve Ittihat ve Terakkide belirleyici konuma yükselen Talat Bey ve Emanuel Karasu önderligindeki Masonik yönü agir basan Selanik örgütünden de Karanlik Oda seklinde söz etmektedir. Basri Bey, bu Karanlik Odanin basiretsiz siyasetiyle devletin birligine zarar verdigi ve gelecegini tehlikeye attigi iddiasindadir.
Arnavutluk ve Buhran-i Osman Balkan Savasi ve Arnavut bagimsizligi arifesinde Ittihatcilarin yaklasimina oldugu kadar bölge insaninin ve bilhassa isyanci Arnavutlarin duygu ve düsünce dünyasina da birinci elden taniklik etmesi acisindan önemlidir. Arnavut isyaninin mahiyeti ve isyancilarin hangi güdülerle hareket ettigi konusunda ilginc ipuclari bulmak mümkündür. Isyanin -tipki bir süre sonra patlak verecek olan Arap isyaninda görülecegi üzere- devlete ve hele Arnavutlarca baba olarak görülen sultan ve halifeye karsi degil, Ittihatcilarin yanlis siyasetlerine yönelik oldugu israrla vurgulanir.