Büyük Türk aydini Filibeli Ahmet Hilmi Bey, sanatci kimligini de sergiledigi bu yapitinda, insanligin en temel sorunu üzerine egiliyor. Masallarin, mitoslarin, destanlarin büyülü dünyasinda kahramanin, gercegi, ölümsüzlügü ararken yasadigi zorluklari; kendi benligine, varligin merkezine giden yolda gösterdigi büyük cabayi, zengin bir hayalgücünün yarattigi simgelerle anlatiyor. Eserin kahramani Raci, yasam, ölüm, ruh, sonsuzluk, ask... izlekleri cevresinde yasamin anlamini, insanin varolus amacini sorguluyor. Manevi yolculugu sirasinda tüm bicimlerin, tüm oluslarin, tüm simgelerin ardinda, evreni yaratan, her seyi kusatan ve akilla kavranamayan sonsuz gercegi kesfediyor.
Yokluk Tepesi, Isikla Karanlikin savasi, Körler ülkesinde Mor Seytanlarla ilgili tartisma, Anka Kusunun sirtinda evrende yolculuk, Kaf Dagini arayis, Azamet Denizinde dogup bir findik kabugunda kaybolan Tecelli Selalesi, Edebi Muamma ve Nur Daginda Marifetle konusma, Ask Aynasinin sorusu, Kambur Felekle Kör Talihin nasip dagitmasi...
Gilgamisi, Homeros destanlarini, Dantenin ilahi Komedyasini, Feridüddin Attarin Mantikut Tayr ve Seyh Galipin Hüsnü Ask mesnevilerini, Binbir Gece Masallarini animsatan olaganüstü öyküler. Insan olmanin büyüklügünü ve sorumlulugunu anlamak, bilincimizi ve gönlümüzü örten perdeleri aralamak icin sik sik basvurulacak hayranlik verici bir kitap.