Kahramanimiz Defne fena halde bizden biri. Ask istiyor bir kere, gercek ask. Sonra mümkünse evlenmek istiyor. Bikmis artik milletin dügününe gitmekten biliyor musun Biliyorsun, biliyorum.
Panik icinde; hep ileriyi düsünüyor, yalniz kalmaktan korkuyor. Güzelmis, basariliymis, söyleymis böyleymis hic fark etmiyor. Liseden beri öptügü kurbagalari anlattikca ona üstün azim ödülü veresi geliyor insanin.
Sonunda farkli bir yol seciyor Defne. Nefes al, nefes ver, gececek bu durum biliyorum demeyi ögreniyor. Astrolojiyle ilgileniyor; yogaya, nefes terapisine gidiyor; bin bir kitap okuyor; bilumum kisisel gelisim atölyelerine katiliyor; saglikli beslenmeye, vegan olmaya kafayi takiyor filan derken zaman zaman beynini yiyor.
En azindan artik balonun havalanmasi icin sepetteki agirliklardan kurtulmak gerektigini biliyor ve basliyor gereksiz herkesi cöpe atmaya, özellikle de onu asagi cekenleri. Arada Hafifleyip gökyüzüne cikarsam belki bir Yunan tanrisi beni fark eder, neden olmasin diyerek hayallere kapilsa da ne asktan vazgeciyor ne de benliginden. Hal böyleyken Kendini arayan dervis muradina erer diyebilir miyiz Deriz, deriz.
Oben Budakin yeni kitabi BEN DE SENI SEVMIYORUMda kendini bulmaya calisan Defne ile birlikte bol bol asik olacak, gülecek, kizacak, hayal kirikligina ugrayacak, cok sey ögrenecek, eh biraz da hüzünleneceksin.
Kabul, raki, Sezen ve hüsranizm candir ama su da bir gercek ki sen ancak sen olursan hayat güzel.
