Colin Wilsonin kendi yabancilik deneyiminden hareketle iki yil boyunca Britanya Müzesi kütüphanesine kapanarak yazdigi, 1956da yayimlandiginda büyük sansasyon yaratan ve otuzdan fazla dile cevrilen felsefi-edebi incelemesi Yabanci varolusculugun Nasil yasamali sorusunu enine boyuna kat ediyor. Edebiyat, sanat, felsefe ve dinsel deneyimin hakikatlerini merkeze aldigi varoluscu fenomenolojiyle romantizmden modernizme, mistisizmden cagdas psikolojiye kapilar aciyor.
Sartre ve Camusden Nietzsche ve Van Gogha, Dostoyevski ve Hesseden Blake ve Gürciyeve uzanan bir cizgide düsünceyle yasamin, yaraticilikla yalnizligin trajik celiskisini Batinin hem cöküs hem de cikis simgeleri olan Yabancilarla sorguluyor Colin Wilson. Kaosun, bilmemenin ve yanilsamanin esiginde dünyaya, tarihe, insanliga, topluma yabancilasan bu garip figürlerin icgörüleriyle gercek yasamin pesine düsüyor. Varoluscu pesimizmin, belirsiz toplumsal muhalefetin ve kaybeden edebiyatinin ötesine bakiyor.
Yabancinin hayatin icinden gelen hakikat cagrisi felsefenin temel sorusunu bize yeniden hatirlatiyor Aslinda bütün mesele neydi