Söz geciyor belki ama mana bir baska sey olarak bizimle kaliyor.
Edilmis onca kelam, kurulmus onca cümle, bugulanmis onca cam... Mana tasiyan katarlar
olarak dura kalka gecip gidiyor ömrümüzün ucsuz bucaksiz düzlüklerinden.
Uzun uzun yasiyoruz ya bu dünyada, iste hep o manayi damitmak icin...
Söylenmislerden, söylenmemislerden...
Bir kagidin üstüne dökülmüslerden, bir camin bugusuna yazilmislardan, bir hafizanin
derinliklerine emanet edilmislerden...
Iyi ki o mana var. Iyi ki var da, ne zaman sendelesek yikilip gitmemek icin tutunuyoruz köse
bucagina.
Kimi sözler o manayi muhafaza etmek icin daima bizimle kaliyor, kimi söyle bir dokunup
geciyor.
Nereden bildigimizi artik hatirlamadigimiz bircok sey, zamanin icinde unutulup giden bir
sözün bize dokunusunun eseri.
Demek sözlerin de insanlar gibi bir kaderi var.