Tarihci Homeros meshur kitabi Odessanin basinda Cok sehir gören cok düsünce ile tanisir. diyordu. Hele bu sehirler kadim edebiyatimiza ilham veren sehirler ise, insani buralarda gezerken yalniz kalmaktan ve yalniz olmaktan kurtariyor.
Dünyanin en gizemli ülkelerinde edebiyat, müzik ve tarihle ic ice gecmis sehirleri görmek, Isfahandan Siraza, Kumdan Kasana... Sonra, Hoyda Sems-i Tebriznin izini sürmek, Anadoludaki Ahilik teskilatinin kurucusu Ahi Evranin da memleketi oldugunu ögrenmek... Daha nice isimlerin pesine düserek adim adim bir sehri serh etmek... Adi, ask, siir ve romantizm ile anilan sehirleri görüp de anlatmak ne güzel Hafiz ve Sadinin siirlerindeki güzelliklerle dolu mekanlari gezmek baska diyarlara kucak acmak...
Modernizm, bu gizemli sehirlerde karsimiza cikip yerlilik olgusunu, duygusunu geriletse de buralarda tarih kokan evler, saraylar, ebedi mekanlar vardir. Masallarda anlatilan firuze yapili eserlerin icinde dolasmak kadim bir dünyayi yeniden kesfetmek demektir...
Ve sehirlerin de anlatacak hikayeleri vardir, tipki insan gibi...
Yazar Eyyüp Azlal Cihanin Öte Yakasi adli kitabini denemeler ve yer yer hikayelerden olusturarak yeni bir serüvene imza atmis. Insanin, bir sehrin hikayesi icinde, kendi hikayesine yolculuk edebilmesi icin...