....Artik sevdikleriyle arasindaki tek ortak nokta gökyüzüydü.
Ikinci Dünya Savasinin ardindan Türkiye ve dünyanin ekonomik buhranda oldugu zor yillar.... Rusya ve Türkiye arasindaki politik ve askeri gerginliklerin tam ortasinda kalmis bir sinir köyü
Artvinin Savsat ilcesine bagli Demirkapi...
Aclik sinirinda yasayan köylüler gecimlerini saglamak icin tüm gücleriyle calismaktadir. Kendi halinde bir adam olan Rüstem de, esi Safiyeyle birlikte tarla islerini yürütmekte, ara sira da ticaret icin komsu köylere gidip gelmektedir. Islerinin düzelmesini cekemeyen bazi köylüler onun Rus casusu oldugu dedikodularini yayar. Ve Rüstem bir gece evinden alinip köy yakinindaki birlige götürülür. Safiye, son görüsü oldugunu bilmeden sarilir kocasina, sonralari, üc cocukla onsuz kalacagimi bilsem daha siki sarilirdim, diye düsünecektir.
O puslu gecede, gizemli bir sekilde ortadan kaybolur Rüstem. Bazilari onun Rus casusu olduguna ikna olur, bazilari Türkler tarafindan öldürüldügünü düsünür, bazilari da masum olduguna ve yasadigina inanir, en cok da Safiye. Gercekler ise bir gün elbette ortaya cikacaktir.
Gürsel Balcinin gercek bir olaydan etkilenerek kaleme aldigi
Sinirdaki Sir, gözyaslari ve hasretle örülü, cam ve pelit kokan gizemli bir hikaye.