Doksan yillik hayatimin son kitabini yayimliyorum. Eger Ermeniler, Birinci Dünya Savasi sirasinda olup bitenlerin ardina sinerek, dünyayi, olmamis bir soykirima inandirmak hevesine düsmemis olsaydi, bu son kitabi da yayimlamayacaktim. Cünkü bilen bilir, doksan yasinda bir polemik kitabi yazmak, cok güc olmaktan fazla bir seydir Ama Ermeni diyasporasinin dis dünya temsilcilerimizi haysiyetsiz pusularla öldürmeleri yetmiyormus gibi, bu konuda görevi geregi yaptigi bir bilimsel arastirma yüzünden, Isvicre gibi uygar olmak zorundaki bir ülkede, Türk Tarih Kurumu Baskanimiz Yusuf Halacoglu konustu diye tutuklaninca, gercegi, polemik alanina cekmek, bir aydin görevi oldu. Artik bilen, bildigini, bildigi kadar yazmali, söylemelidir..
Iste bu yüzden, doksan yasimda daktilomun basina oturmak gerekti ve oturdum. Yazdiklarimin hepsi, belgeye, bilgeye, tarihsel gerceklere dayalidir..