Alevilik-Bektasilikte Kirklar Cemi, hic ya da hiclik durumunun nesnellestirme cabasindan baska bir sey degildir.
Felsefi bilgelik dilinde hiclik, varliga gelis tasarimlarinda, gizil nesnelligin algilanmasi olarak betimlenen ve her seyin ondan ciktigina inanilan görünmezlik halini, doga olmayan doga durumunu anlatir. Dogal olarak görünmezlik durumunu olusturan her sey de hictir.
Batini felsefede evrensel bagimlilik, sonuc-hiclik bagimliligi ya da zahir-batin bagimliligi biciminde aciklanir. Sonuc ya da zahir her zaman bir somutluktur. Hiclik ya da neden ise gizlenmeyi seven bir gizil nesnelliktir. Madde ne yaratilabilir ne de yok edilebilir; sürekli olarak degiserek bir durumdan hicliktenbatindan bir baska durumazahiresonuca dönüsür ve önsüzden-sonsuza akar gider.
Diger taraftan canli-cansiz her sey karsisinda insanin kendisi bir hictir, hicligin parcasidir. Parca bütüne baglidir; bütünün yasalari parcada gecerlidir. Tam da bu nedenle Alevilik-Bektasilikte insan doga karsisinda bir hictir. Ancak doga dilsizdir; yol diliyle söylersek Sessiz Tanridir. Insan ise hictir ama Konusan Tanridir. Konusan Tanridaki hiclik, dogayi asma, doganin verdikleriyle yetinmeyip onun ötesine gecme, yalnizca kendisinin degil agacin, suyun, topragin ne düsündügünü anlama, bunu sese dönüstürme gücüdür. Demek ki hic hiclik, Sessiz Tanriya göre öne cikarilan Konusan Tanrinin üretmedogurma gücüdür. Eger insanin hiclik yani olmasaydi basta Tanri olmak üzere agaclar, kuslar, sular cahil kalacakti. Anlatilan nedenlerle Alevilik-Bektasilikte insan önce kendini kendi hicliginden dogurtmasi gerekir; düsünebilmek, doguran doganin doguran parcasi olabilmek icin buna zorunludur. Tersi durumda cahil kalir ve dolasan ölü olarak halde varligini sürdürür. Yol dogumunda baba pir-mürsit-rehber, yani ögretmendir Ana ise taliptir dervistir, yani ögrencidir. Gebe kalan organ, hicligin evi anlaminda gönüldür. Gönülde büyüyen cocugu adi hic anlaminda sözdür ya da harftir. Söz ya da harf agizdan dogar; demek ki agiz, bir dogum organidir. Dogum gerceklesir gerceklesmez, hic eyleme gecer Ses olur. Iste bunu gerceklestirebilirsek hicimizden dogmus oluruz.
Yolda, beka deneyiminin siyah nurundan söz edilir. Bu deneyimde herkes hiclikten dirilir, her sey hiclikten görünür duruma gelir; ne var ki beka deneyiminin isigi siyah oldugu icin her seyi gizler. Daha dogrusu artik düsüncede görme söz konusudur. Bu deneyimde siyah nursiyah isik, soru sormanin ve yanitini aramanin nedeni anlaminda hayret isigina dönüsür. Demek ki siyah isik ya da hayret isigi bir ilahi isiktir. Bu baglamda ilahi isik sfinin bilincinde tam olarak belirdiginde, her sey görünür duruma gelecek yerde görünmez olurkararir. Ortaya cikan durum, aydinlik ötesi gece olarak algilanir. Sfi beliren karanligin Tanrinin kendi isigi oldugunu kavrayincaya degin her yer karanliktir, her sey karanliktadir; cünkü, varlik saf durumda iken, yani kendi beden ya da nesne kimliginden siyrilmis iken görünmez; daha dogrusu hiclik olarak görünür. Bu siyah isigin berrakligini kesfetmek, karanligin derinliklerinde sakli olan yesil abihayati bulmak anlamina gelir.