Kücük, kücük bir aile, bir agbi Ekrem, bir kizkardes Gülbahar, bir de Cennet Ablalar, Istanbulun kenar kösesi okuyacaginiz Senin Icin Bir Düs Kurdum...
Tertemiz bir Türkce, soba üzeri kestaneleri hatirlatan bir roman... Icinizde acikli bir türkü dolanacak okurken, bildik sokaklari hüzünle dolasacaksiniz, büyük tüplü otomatik firininizda utanarak yemek yapacak, kaloriferlerinizin sicakliginda rahatca gerinemeyeceksiniz; Gülbaharin kömürü sakinarak attigi gelecek akliniza, minibüsteki insanlara bir baska bakacaksiniz, sloganlarin icinden dökülen kelimeler ürkütmeyecek belki düsündürecek sizi, kara bir hüzün saracak her yaninizi, sehirli olmanin güveni icinize bir dert gibi oturacak belki. Gri sabahli Istanbul sokaklarinda o yüzleri arayacaksiniz... Kim bilir hepimiz icin bir düs kuracaksiniz belki, belki yüzleri günes gibi gülüseyecek bir gün insanlari, siz de gülümserken hüzne bulanmayacaksiniz...
Gurbette yasamak zordur. Gurbette aydin olarak yasamak daha da zordur. Gurbette yaratici bir yazar olarak yasamak ise neredeyse olanaksizdir. Hamdi Özyurt, bu cok zor isi beceren sayili yazarlardan biri. Gurbetin sayilamayacak kadar cok engeline ragmen, kendi yalnizliginda, edebi yapitlar yaratiyor ve okuyucularina sunuyor.