Halidenin fonunu ondokuzuncu yüzyilin kapanis yillarinin büyülü ve gizemli Istanbul atmosferi olusturuyor. Bu roman, baskici yönetim altinda bunalan bir halkin. Osmanli kadininin caresizliginin bir hikayesi. Amerikan kiz kolejinin ilk Türk mezunu olan Halide Edib bu cemberi kiracaktir gerci, ama gelenegin köklerinden de kopmayacaktir.
Anadolunun dogurdugu degerlerden Halide Edibin cocukluk ve ilk genclik dönemini hayal gücüyle yeniden kurdugu bu romaninda, Cumhuriyetle birlikte yok olan Osmanli konak yasamini, asude harem yasantisinin kuytu köselerini, derinlemesine inancli bir toplumda Batililasmanin yarattigi catismalarin yansimalarini yakaliyor. Dogu ile Batinin kacinilmaz olarak birbirine zit kutuplar oldugu görüsünü sorguluyor; her iki kültürü de taniyan, özümseyen duyarli bir Osmanli kadinin zihninde, bu iki farkli dünyanin bütünlesip yeni bir deger yaratabilecegini düsündürüyor.