Sessiz ve sensiz... Bu sehir öyle sensiz, öyle sesiz ki yine yaslanmisim gözyaslarima gecenin zifiri sessizliginde... Ne bir ayak izi, ne de bir ses... Sehir kalabalik, oysa kimse yok ruhunu yitirmis beton yiginlari arasinda. Rüzgar ugulduyor sessizligime akan bir nehir gibi; susuyorum, cünkü yoksun. Uyuyamiyorum, Uykularim calinmis isikli vadilerinde yagmur bekliyorum. Kar yagiyor düslerime, senden baska kimim kimsem yok, ansizin geleceksin diye gözlerimi dikmisim umutlarima.
Egilmis bakislarim ayakuclarima. Düslerine dogru düsüyorum. Safaklar corap sökügü gibi dökülür sessizligime etrafimda senden baska kimseyi göremiyorum bu sehirde, gözlerin fisildiyor ufaktan kalbime; galiba bu sehir iki kisilik.