ABD ve ABnin kendileri disindaki ulusal devletlere ve mazlum milletlere karsi sürdürdükleri cözme, cökertme, teslim alma operasyonlarini örtmeye ve perdelemeye yarayan büyülü bir sözcük icat edildi
SIVIL TOPLUMCULUK
Sivil Toplumculuk önünde -tipki Alaaddinin sihirli lambasindan cikan cin misali- her kapi ardina kadar aciliyor; beyinler düsünsel dengeyi, sagduyuyu kapi disari ediyor... Milletlerin gecmisten gelecege dogru olan yürüyüslerinde cekilen acilar, özveriler, ulasilan zaferlerin bileskesi olan ulusal hafiza, yani tarih bilinci ve bilgisiyle birlikte icgüdüsel yön duygusu da kayboluyor.
Alaaddinin degil ama Batinin lambasindan cikan, birkac yil öncesine kadar milletin gözünde bölücü ve ayrilikci görüntüye sahip olusumlar, simdi yabanci misyonlarin da katildigi resm toplantilarin saygin SIVIL TOPLUMCU konuklarina dönüsüverdiler. Bu saygin konuklar, yargisindan, bürokrasisinden ve meclisinden ulusal niteliklerini tümüyle ayiklamaya zorlanan Türkiye Cumhuriyetinin, daha düne kadar basdüsman diye belledikleri, TeCe diye alaya aldiklari devletin AB kapisindaki sefaatcileri rolüne pek cabuk isindilar. Bu rolü büyük bir hazla, bir intikam hazziyla oynuyorlar....
Türkiye Cumhuriyeti simdi bu kilavuz kargalarin pesine takilmis, belirsiz bir sona dogru büyük bir hizla sürükleniyor.
Elinizdeki kitap iste bu sürüklenisin resmidir.