Halk sairleri, Anadolunun cesitli yerlerine serpilmis rengarenk cicekler gibidir. Her biri yasadigi yere ve yöreye ayri bir renk katmistir.
Ali Hakiye göre dünyada yapilacak en büyük yatirim; insana yapilan yatirimdir. Bu ise, ancak egitimle olur. Hayati boyunca insanlarin egitim ve ögretimiyle ugrasti. Bunu yaparken maddi bir karsilik beklemedi. Hz. Alinin; Bana bir harf ögretenin kölesi olurum. düsüncesine baglanarak, söz dilinde, kalem elinde gönüllere aydinlik tohumlari ekmistir.
Evini bir akademi gibi ögrencilerin hizmetine sunar. Dönem dönem de atesli tartismalarin yapildigi erenler meclisine cevirir. Verdigi egitim sistemi bilinen klasik yöntemlerin disinda tamamen gönüllülük temelindedir.
Siirlerinde birlik ve beraberligin önemine deginen Ali Haki, herkesi esit görür. Coskuyla yazdigi siirlerinde yalin bir duyarlilikla yasam ve insan sevgisini isler. Insani kendini tanimaya zorlayan bir felsefeye ve engin bir hosgörüye sahiptir. Onun sevgiye dayali düsünce anlayisinda tutuculuga yer yoktur
Ali Hakiyi bugüne tasiyan en önemli etken, onun düsündügü gibi yasamasidir. Bu da beraberinde kendi cagini asma ve cevresinde farkli olmayi getirmistir. Örnegin; sakalina asla jilet vurmaz. Saclar ise uzun ve arkadan baglidir. Yasadigi dönemin yerlesik degerlerine ters düsen ilginc görünümü, mizaci ve ruhsal durumu kendi basina bir merak konusu olmustur. O ise cevreden gelen tepkilere aldirmadan keskin sezgileri ve ince duyarliligi ile hakikat bildigi yoluna devam eder.
Ali Haki, büyük bir askla bagli oldugu Ehl-i Beyt düsüncesine gönül vermis asik, pir, arif ve mürsitlerle bulusmak icin, dönemin geri feodal zincirlerini kirarak, dervis misali diyar diyar gezer. Onun icinde bulundugu ruh hali ve düsünce yapisi, bir tutku ifadesi olarak calismalarina da yansir. Divane gönlüne care olacak dermani bulmak icin haftalarca sürecek gezilere cikar. Bu gezilerinde zamanla belirli bir cevre edinir. Bir yanda egitim islerini yürütürken, diger yanda yol arkadasi edindigi kimselerle, ömrünün sonuna kadar derin tartismalar yapar.
Bu yoldaki kararli yürüyüsünü ve gercek ask arayisini, bugün bize biraktigi siirlerinden anlamaya calisiyoruz. Ali Haki, 1961 yilinda Elbistanin Yapilipinar Biragani Köyünde vefat etmistir.